Engelsiz Satranç

Yaklaşık 18 yıl önce katıldığım Çanakkale turnuvasını hatırlıyorum. Dönemin efsane turnuvalarından biridir. Hala devam eden turnuva ülkemizde bir klasik haline gelmiş durumda. Genelde turnuvalar katılımcı sayısı ve rating ortalaması ile değerlendirilse de ben farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Çünkü satrancı güzelleştirecek sırlar o turnuvalarda gizli. O turnuvaları hatırlayanlar tecrübeli konumunda ve bu sebeple tecrübenin önemi büyük. Biraz bahsetmek isterim o günün turnuvasından.

Turnuvaya katılanların çoğu pansiyonda kalıyor. Tuvalet ve banyo ortak. Lüks yok ama samimiyet var. Satranççıya terapi gibi gelen bir ortam. Pansiyonun lobisindeki kahvaltı açık büfe değil. Kahvaltıda içi dolu bir satranç sohbeti var. Satranç kültürü var. Herkes birbirine günaydın diyor. Kahvaltıdan sonra turnuva salonuna gidiyoruz, akşam yine aynı yerde buluşuyoruz. Yemekten sonra mükemmel bir analiz ortamı var. Kimsede laptop yok. PGN yok, açılış dosyası yok. Rakibin maçlarını bulabileceğin databaseler de yok. Yarışan kimsenin antrenörü yok. Satranç takımı, saat ve informatör var. Zaven abi ile Mehmet Altınsoy’un keyifli sohbetlerini hatırlıyorum. Herkesin yüzü gülüyor. Satrançtan alınan büyük bir keyif var çünkü.

O günlerde o turnuvalarda yer alan satranç sporcuları satranca gerçekten emek vermiş, bugünlerde ortalarda görünmeyen gerçek satranç emekçileridir benim gözümde. Tecrübeleri çok değerli olan bu insanların hepsi bugün ayrı bir yerde. Herkes ayrı bir mücadele içerisinde. Belki ayrı gruplarda. Çok net söyleyebilirim ki satrancı daha iyi yerlere getirmenin yolu bu değerli insanların sahip olduğu satranç kültüründen geçiyor. Bu insanlara duyulan saygı artmalı, tek tek fikirleri alınarak bir araya getirilmeli ve o günlerin ruhu geri kazanılmalıdır. Klasik tarzları sebebiyle internet çağında göz önünde olamayan bu emektar kesimin değeri daha iyi anlaşılmalıdır. Bizler bugün milli sporcular yetiştiren kişiler olarak değer görüyorsak, doğrudan veya dolaylı yoldan bizi yetiştiren kişiler bizden daha çok değer görmeli. Seçim sistemimizde kulüplerin oy kullanıyor olması bahsettiğim kişilerin hak ettikleri değeri görmemelerine sebep oluyor. Bunun üzerine düşünülmeli ve çözüm geliştirilmeli. Günümüzde büyüklerimiz zor günler geçiriyorsa hepimiz kendimizi sorgulamalıyız.

O turnuvada Kerim ve Selim Altınok kardeşlerle tanıştım. Hatta oynadım bir turda. Dönemin genç yıldızı olarak oturduğum masadan çok ciddi bir saygıyla kalktım. Skoru sorarsanız dostluk kazandı ama ben o gün duyduğum saygıyla çok daha önemli şeyler kazandım. Bizim ailemizde yerleri farklıdır Kerim ve Selim abinin. Hem çok saygı duyar hem çok severiz. Ne mutlu bana ki bugün onların da fikirlerini aldığımız projelerde bir araya geliyoruz. Yaptığımız işler onların onayını aldığında kendimizi başarılı sayabiliyorum.

Bu vesileyle Engelsiz Satranç ile tanıştım. Gördüğüm kadarıyla bahsetmek isterim bu güzel oluşumdan. Ülkemizdeki engelli satranççılar için mücadele eden, destek veren, duyurmaya çalışan ve karşılıksız emek harcayan kişiler bilinmeyi hak ediyorlar. Çünkü yazımın başında bahsettiğim günlerin güzelliğini günümüzde yaşatmaya çalışan kişiler olduklarını gözlemliyorum. Son 20 yılda toplum çok hızlı değişti. Samimi Türk kültürümüzü seviyorum ve özlüyorum. Bu günlerde hangi alanda olursa olsun değerli insanlar için karşılıksız emek veren kişileri mutlulukla izliyorum. Fide Engelliler Komisyonu üyesi Seçkin Serpil’in, Ali Polatel’in ve Handenur Şahin’in bu alanda yaptığı çalışmaları takip etmenizi öneririm. Bildiğim kadarıyla özetlemek istiyorum.

TSF projesi kapsamında görme engellilere eğitim vermek isteyen antrenörler için rehber niteliğinde bir kitap yazıldı. Bildiğim kadarıyla 7 dilde şuan. Vietnamcaya çevrildiği için engelliler haftasında Vietnam ile dostluk turnuvası düzenlendiğini hatırlıyorum. Daha sonra geçtiğimiz yıl Ankara’da FIDE Disabled Cup düzenlendi. GM Victor Bologan Türkiye’ye geldi ve masterclass eğitimi verdi. O turnuvadan sonra Handenur, Seçkin ve Ali bir araya geldi, Engelsiz Satranç kuruldu. Seçkin Serpil 12 Adımda Satranç Öğreniyorum isimli kitabı yazdı ve seslendirildi. Kemal Özceyhan Anı Turnuvası yapıldı ve Apaydın antrenörlerinden FM Çağatay Burcu maçları analiz etti. Hacer Ayaz güzel içerikler üretti. Hepsiyle ilgili linkleri yazının sonunda görebilirsiniz.

Örnek olmalı bu davranışlar. O kadar güzel işler çıkıyor ki ortaya, engelli sporcu kavramı ‘’yardım edilmesi gereken’’ imajından kurtulup hak ettiği ‘’örnek olan’’ imajına kavuşuyor.

Handenur kardeşimizin akademik ve satranç başarılarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Belki de hikayeleri ile örnek olan çok fazla engelli kardeşimiz var ama biz bilmiyoruz. Bilelim. Belki de destek verilse yeni hikayeler yazıp herkese örnek olabilecek çok kardeşimiz var. Destek verelim. İmkanı olan her kurumu, her kulübü, duyarlı ve imkanı olan herkesi destek olmaya davet ediyorum. Birbirimizle de bu şekilde rekabet edelim. Duyarlı olarak, üreterek ve paylaşarak fark yaratalım. Böyle olursak her zaman satranç kazanır. Kişilere, gruplara veya otoriteye yakın olma hesabı yerine üreterek ve paylaşarak rekabet edelim.

Engelsiz satranç ve benzer oluşumlara destek vermek takdir gerektiren bir davranış değil, boynumuzun borcudur. Mesele sadece maddi yardım değil. Mesele anlamak, istemek, üretmek. Mesele paylaşmak. Bu camianın gerçek kahramanları sosyal meselelere duyarlı bir şekilde birlik olan ve bu işleri yapmaktan keyif duyan insanlardır. Kendinden başka kişileri düşünerek sorumluluk hisseden genç nesil camiamızın yarınını aydınlatacaktır.

Her zaman her yerde söylediğim gibi engelsiz satranç topluluğunu yürekten destekliyorum. Desteğimiz sadece sözlü destek değil. Hala devam eden uzun vadeli projelerimiz de var ama sosyal sorumluluk üzerinden gizli reklam yapma tarzını beğenmediğim için gereksiz detay vermeyeceğim. Kurumumuzun resmi hesabını takip edenler gerektiği kadarını zaten görmüştür.

Kurum olarak veya şahsi destekte bulunan herkese teşekkür ediyorum. Bu zihniyet çoğaldıkça engeller ortadan kalkar. Değerli vaktini ayırıp da yazımı okuyanlardan yazımın sonuna eklediğim linklerden engelsiz satrancı ve yapılan çalışmaları takip etmelerini ve benzer olaylara ne kadar destek verdiklerini sorgulamalarını rica ediyorum. Gereken desteği verdiğini düşünen herkese tekrar teşekkür ediyorum.

Tartışmayı, ayrılmayı, ötekileştirmeyi, çıkar hesaplarını bırakalım ve üretelim, yardımlaşalım, birlik olalım, birbirimize destek olalım. Her zaman örnek aldığımız gibi zeki, çevik ve ahlaklı olalım.

FM Fethi Apaydın

Aşağıdaki linklerden bahsettiğim çalışmalarla ilgili daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

http://fidedisabledcup.tsf.org.tr/en/component/content/frontpage

https://www.chesswob.org/about/

http://engelsiz.tsf.org.tr/

https://www.chesswob.org/

https://www.chesswob.org/posts/20200815-gorme-engelliler-icin-satranc-kitabi-seslendirme-kurallari/

Yorum Bırak

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Tüm Hakları Saklıdır © 2020