Teşekkürler!

Sosyal medyadan gelen olumlu mesajların ve merak edilen soruların sıklaşması sebebiyle kurumumuzun bilinmeyen yönlerinden de bahsettiğim bu yazımda kısaca soruları cevaplamak ve teşekkür etmek istedim.

Her şeyden önce Apaydın Satranç sporcularına profesyonel satranç eğitimi veren bir eğitim kurumudur. Fakat bir satranç merkezi modeli değildir. Satrançla ilgili eğitim, organizasyon, menajerlik birimlerini içerisinde barındıran, Apaydın Satranç ve Spor Kulübü adı altında profesyonel kulüp modeli ile hareket eden, ülkemizin diğer büyük kulüplerine menajerlik hizmeti veren kurumsal bir yapıdır.

Resmi kuruluşunu 2014 yılında gerçekleştirdiğimiz Apaydın Satranç, 7 yıldır İzmir’deki şubelerinde ve online satranç okulu sistemi ile eğitim vermektedir. Eğitimlerimizde Apaydın Müfredatı ve müfredatımıza ek kaynaklar kullanılmaktadır. İçerisinde bulunduğumuz eğitim sezonunda ek kaynak olarak Analiz Yayıncılık kitapları kullanılmaktadır. Ülke satrancımıza ciddi eserler kazandıran Analiz Yayıncılık ekibine ve antrenör arkadaşımız FM Alper Efe Ataman’a tekrar teşekkür ederim.

En büyük sorumluluğumuz sporcularımızdır. Bu sebeple attığımız adımlar ve yaptığımız faaliyetler önce sporcularımız içindir. Kurumumuzun iddiası her zaman en iyi olmak değil, sporcuları için her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaktır. 2020 Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Şampiyonası verileri istediğimiz noktada olduğumuzu gösterse de bizim için en büyük başarı sporcularımıza olan sorumluluğumuzu tam anlamıyla yerine getirebilmektir. Sadece turnuvalarda dereceye giren sporcularımız değil, bütün sporcularımız bizim için önemlidir. Bu sebeple verdiğimiz mücadele ve hissettiğimiz rekabet duygusu kendi içimizde yaşadığımız ve her gün daha iyi olmamızı sağlayan kendimizi geliştirme çabasıdır.

En büyük başarılarımız Türkiye, Avrupa veya Dünya şampiyonluklarımız olarak bilinse de, bana göre Tokat ilinden Efe Hakan Öztürk’ün Dünya Okullar Şampiyonu olması, devlet okulunda okuyan Arda Çamlar’ın Dünya Okullar Şampiyonu olması, Bolu’da yaşayan Efe Metehan Yavuz’un hem satrançta hem de liselere geçiş sınavında Türkiye birincisi olması eğitim ve imkan eşitsizliklerinin söz konusu olduğu bu zamanda çok daha anlamlı mesajlar içermektedir. Bu başarılar bizim değil sporcularımızın başarılarıdır. Biz görevimizi yaparak onlara destek oluyoruz. Çok daha fazlasını da hak eden sporcularımın hepsiyle gurur duyuyorum.

2015 yılından itibaren her yıl küçükler ve yıldız takım şampiyonalarına katılıyoruz. 5 yıldır İzmir Şampiyonu olan takımlarımızın bu zamana kadar aldığı en düşük derece Türkiye ikinciliğidir. Bu muhteşem grafik bizi fazlasıyla motive etse de takım turnuvaları sürecinde sporcularımızla şampiyonluğun ötesindeki duyguları paylaşmaya çalışıyoruz. En başta takım olmayı öğreniyorlar. Yardımlaşmayı öğreniyorlar. Sorunlarını kendi içlerinde halletmeyi öğreniyorlar. Beraber sevinmeyi, beraber üzülmeyi öğreniyorlar. Takım toplantılarımızda tartışmayı öğreniyorlar. Yedek kalan sporcular oluyor, anlık mutluluklar ve mutsuzluklar yaşayan sporcular oluyor, takım adı altında bu duyguları yönetmeyi öğreniyorlar. Birbirlerini teselli ediyorlar. Antrenör – sporcu ilişkisini öğreniyorlar. Büyükler küçükleri çalıştırıyor, takım içi çalışmayı öğreniyorlar.

Turnuvalar biter ve yenisi başlar. Her zaman son performanslar akılda kalır. Şampiyonluklar unutulabilir ama çocukların kazandığı bu duygular onların hayatında her zaman kalıcı olacaktır. Bu sebeple alışık olduğumuz şampiyonluklar çok ciddi motivasyon kaynağımız olsa da şampiyonluğun yanında kazandıkları bu duygular bana göre çok daha değerlidir. Bu sebeple 2018 yılında Apaydın Satranç ve Spor Kulübü Projesini başlattık. Profesyonel liglerde yarışan takım 14 yaş ortalaması ile maça çıktı. Sadece U18 sporcularımız ve bir antrenörümüz yer alıyor takımda. Transfer için dışarıya harcama yapmıyoruz. Bütçemizi kendimiz yaratıyoruz ve dışarıdan gelecek sporcuya harcamak yerine kendi sporcumuza destek oluyoruz. Çeşitli imkanlar sağlıyoruz. Maçlardaki heyecanlarını, kazançlarını, kayıplarını ve turnuva sonunda koskoca adamların yanında kürsüye çıkışlarını izlerken yaşadığımız duygu yoğunluğunu tarif edemem . 2018 yılında kazandığım Türkiye kupasının ödül törenini de 2018 yılında üst lige yükselen çocukların ödül törenini de hatırlıyorum. Emek verdiğiniz sporcularınızın başarısını izlemek çok daha yüksek bir duygu. Birinci ligde Süper Lig için mücadele eden bu çocuklar Süper Lige de çıkmayı başarırlarsa bana göre Türk satranç tarihinin en özel projelerinden birine imza atacaklar. 8 ile 18 yaş aralığındaki milli sporcular hiçbir yabancı oyuncu transfer etmeden Süper Lige çıkacak. Bu sene takıma hem kaptanlık hem antrenörlük yapan antrenör arkadaşım IM Mert Yılmazyerli başta olmak üzere turnuvada sporcularımıza emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ederim.

En çok ilgi gören faaliyetlerimizden biri de kamplarımız. Özellikle Türkiye Şampiyonası öncesinde düzenlediğimiz Büyük İzmir Kampı ve her yaz düzenlediğimiz Çeşme Kampımız yoğun ilgi görüyor. Çeşme Kampımızın tarihine karar verirken Çeşme Open turnuvasının tarihini dikkate alıyoruz. Çeşme Open turnuvasını çok beğeniyorum. Bu kalitedeki Open turnuvaların artmasını ümit ediyorum ve başarılı organizasyonlardan dolayı Mehmet Sarısaç ve Suat Yıldız başta olmak üzere Çeşme ekibini tebrik ediyorum.

Burslu sporcularımız ve sosyal sorumluluk projelerimiz kapsamında eğitim verdiğimiz sporcularımız var. Özel konularımızla ilgili detay vermemeye özen gösteriyoruz. Sosyal sorumluluk projelerinin duyurulması ile reklam aracı haline getirilmesi arasındaki ince çizgiye dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum. Gönlümüzden geçtiği gibi sporcularımızın hayatlarına fayda sağlayabilmeyi umut ediyorum ve hangi isimle olursa olsun çocuklara destek olan herkese teşekkür ediyorum.

Apaydın çatısı altında mükemmel bir heyecanla hayallerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu başarılarda en büyük pay şüphesiz kaliteli ve alanında uzman ekip arkadaşlarımızın. Donanımlı idarecilerden ve köklü satranççılardan oluşan bu ekipte yer alan herkes çocuklar için üretmeye hevesli kişiler. Yaptığımız özel toplantılarımızda her zaman sporcularımız için gereken ne ise yapabileceğimizi hissediyoruz. İhtiyaç durumunda hiç kimse şart belirlemiyor. Tüm ekip arkadaşlarımın yaptığı fedakarlıkların bilinmesini istiyorum ve hepsine tek tek teşekkür ediyorum.

Son zamanların güncel konularından birisi de satranç siyaseti. Bu konuda fazla yorum yapmak istemiyorum. Apaydın Satranç kişisel çıkarlara değil sporcularına ve satranç camiasına hizmet eden bir kurumdur. Bağımsızdır. Kişilerden değil doğrulardan yanadır. Önceliğimiz çocuklarımızdır. Oy hakkı olan kişiler değil satranca emek vermiş, üretmiş, fikirleri tecrübelerle değerlenmiş kişilerdir. Bu sebeple her zaman olduğu gibi sporcuların, çocukların, satrançla yaşlanmış kişilerin ve doğrunun yanındayız.

Sosyal medya hesaplarımızdan olumlu görüşlerini ileten dostlarımıza, gördüğümüz saygı ve sevgi sebebiyle tüm satranç camiasına, çalışma arkadaşlarıma, velilerimize ve en çok da bizleri gururlandıran sporcularımıza yürekten teşekkür ederim.

FM Fethi Apaydın

Apaydın Satranç Kurucusu

Tüm Hakları Saklıdır © 2020